Georgieva, Almanya’nın başkenti Berlin’de Associated Press ajansına verdiği röportajda, Çin’in, giderek artan sosyal ve ekonomik sıkıntılara yol açan Kovid-19 salgınıyla mücadele stratejisine değindi.
Çin’in, Kovid-19 ile uğraş kapsamında uyguladığı toplu sokağa çıkma yasağından çok daha amaca odaklı bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini kaydeden Georgieva, bu yaklaşımın, salgının global iktisat üzerindeki tesirini hafifletecek bir değişiklik olabileceğini belirtti.
Georgieva, global iktisadın, halihazırda yüksek enflasyon, güç krizi ve sekteye uğrayan besin tedarikiyle boğuştuğunu anımsattı.
Çin’in “sıfır vaka” adı verilen salgın kontrol tedbirlerinin, insanlar ve ekonomi üzerindeki etkisinden dolayı yeniden ayarlanması tavsiyesinde bulunan Georgieva, “Büyük tecritlerden uzaklaşmanın ve kısıtlamalarda hedef odaklı olmanın önemli olduğunu görüyoruz.” dedi.
Kristalina Georgieva, hedef odaklı olmanın, Kovid-19’un yayılmasını büyük ekonomik bedeller olmadan sonlandırmaya imkan sağladığını söyledi.
Yüksek enflasyon ve açlık krizi
IMF Lideri Georgieva, Çin’e aşılama politikalarını gözden geçirme ve “en hassas kişileri” aşılamaya odaklanma çağrısı yaptı.
Küresel ekonominin karşılaştığı en büyük riskin, merkez bankalarının faiz oranlarını artırmasını gerektiren yüksek enflasyon olduğunu söyleyen Georgieva, enflasyonun, büyümeye zarar verdiğini ve en çok yoksul insanları etkilediğini dile getirdi.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz oranlarındaki artışı durdurması gerekip gerekmediğine ait bir soruya Georgieva, “Enflasyon güvenilir bir şekilde düşene kadar Fed’in aynı yolu izlemekten başka seçeneği yok.” cevabını verdi.
Georgieva, ABD’de enflasyon kontrol altına alınamazsa bunun dünyanın geri kalanı üstünde “yayılım etkisi” olabileceğini kaydederek Avrupa ve ABD’deki enflasyon bilgilerinin, geri adım atmak için epeyce erken olduğuna işaret ettiğini söyledi.
IMF Lideri Georgieva, Rusya-Ukrayna Savaşının neden olduğu güç kriziyle Avrupa’da yenilenebilir güce daha fazla yönelim olmasını umduğunu tabir etti.
Çin ve Batı ülkeleri ile Rusya ve Batı ülkeleri ortasındaki memleketler arası tansiyonun, ticaretin kısıtlanmasına ve ticaretin ekonomik büyümeyle refah üzerindeki faydalı tesirlerine yönelik bir tehdit oluşturduğu ihtarında bulunan Georgieva, tedarik zincirinin salgın sebebiyle ziyan gördüğünü ve bununla çaba için çok çalışılması gerektiğini belirtti.
Georgieva, gelişmekte olan ülkelerde artan açlığı “dünyadaki çözümü mümkün en önemli sorun” olarak nitelendirdi.
Afrika ve Orta Doğu ülkelerine tahıl tedarikini kesintiye uğratan Rusya – Ukrayna Savaşından evvel de artan açlığın sinyallerinin görüldüğünü kaydeden Georgieva, güçlü tarıma daha çok yatırım yapılması, küçük ölçekli çiftçilerin desteklenmesi ve besin atıklarının azaltılması üzere uğraşların açlığın tahlilinin bir kesimi olabileceğini söyledi.
Georgieva, dünyanın “israfı azaltacak, verimliliği artıracak ve en önemlisi gelişmekte olan ülkelerde insanların büyük bir geçim kaynağı olan küçük ölçekli çiftçiliğe daha çok odaklanacak kapsamlı bir gıda güvenliği planına” muhtaçlık duyduğuna dikkati çekti.
