EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ (Eğitim-Bir-Sen) Filistin’e destek yürüyüşü düzenledi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü önünde toplanan grup, Birleşmiş Milletler Türkiye Ofisi’ne yürüyerek İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etti.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü önünde toplanan sendika üyeleri, “Susmayın, Soykırıma Hayır Bağırın”, “Soykırımı Durdurun”, “Katil İsrail”, “İşgali Durdurun” yazılı pankart ve pankartlarla yürüyüşe başladı. Filistin’in”, “İnsanlık Onuru Siyonizm’i Yenecek”. Sendika üyeleri ellerindeki zilleri çalarak, ‘Katil İsrail, Filistin’den Defol’, ‘Çocuklar Ölürken Sessiz Kalamazsınız’, ‘Katil ABD, Orta Doğu’dan Defolun’, ‘Durun, Dur Deyin’ gibi sloganlar attı. Siyonizm’e.’ Yürüyüşe katılan Memur-Sen Konfederasyonu ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, BM Türkiye Ofisi önünde açıklama yaptı.
Ali Yalçın, Gazze’nin 25 gündür ateş altında olduğunu belirterek, “Her metrekaresi Müslümanların laneti, mazlumların kanı olan Gazze ateş altında. Canlı yayınlarda korkunç vahşeti izliyoruz. tam 25 gün boyunca Gazze’de parçalanmış cesetler, bebekler ve çocuklarla can pazarı kuruldu.” hastaneler, pazar yerleri ve mülteci kampları hedef alındı. Birleşmiş Milletler denetimi altındaki okullar bile bombalandı. Binlerce insan, oraya sığınan pek çok çocuk katledildi. 25 günde 3 bini çocuk 8 bin kişi öldürüldü. 18 bin kişi yaralandı, 600 binin üzerinde kişi yerinden oldu. Katil İsrail, savaş suçlarını örtbas etmek amacıyla interneti kesti ve bağlantı hatlarına zarar verdi. Çığlıklar duyulmasın, vahşet görülmesin diye Gazze’yi dünyadan kesti. Gazze’yi alt üst etti. Gazze yok oluyor. Gazze ölüyor. Gazze’de ölenler sadece masum siviller değil, Gazze’de insanlık ölüyor. Gazze 16 yıldır abluka altında ölümle mücadele ediyor. Dünyanın en büyük açık hava hapishanesini inşa eden, konuşan herkesi vuran, okulları bombalayan, hastaneleri hedef alan, hatta tahliye için açılan güvenlik koridorlarını bile vuran İsrail, vahşeti ve soykırımı meşru müdafaa olarak nitelendiriyor. Ancak bu savaşın tek nedeni Filistin’in işgalidir, çözüm ise İsrail’in çekilmesidir” dedi.
‘KÜRESEL BANDİGANİZM İNSANLIĞIN SONUNU GETİRECEK’
Yalçın, 25 gündür meydanlarda olduklarını belirterek, “25 gündür bu vahşetin geldiğini, her günün dünden daha kötü olacağını haykırıyorduk. Dünyanın tüm iyi insanlarının birlik olması gerektiğini söyledik. Gazze çevresinde defalarca küresel kuruluşları göreve, insanlığı duyarlılığa çağırdık. Bugün BM’nin karşısına çıktık.” Eğitim-Bir-Sen olarak, eğitim-Bir-Sen olarak ‘dinliyor musun yoksa uyuyor musun’ demeye, ‘uyan ve katliamı durdur’ demeye, kuruluş amacını unutan BM’nin varlığını hatırlatmaya geldik. ‘uluslararası güvenliği koruma’ ilkeleri ve sorumluluğu ile ‘dünya barışı nerede?’ sorusunu sormak. Sormaya geldik. İnsan Hakları Bildirgesi’nin evrensel dediğiniz ilk maddesini hatırlatmaya geldik. ‘Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğar’ ise, ‘Gazze’deki bebekler de buna dahil mi?’ Sormaya geldik. İşgal altındaki Gazze’de bebekler özgür doğmuyor. 25 günde 3 bin bebek ve çocuk bombalarla öldürüldü. Gazze Eğitim Bakanı ‘eğitim devrimimiz resmen sona erdi’ dedi. Okul çağındaki çocuklar ya mezarlarda ölüyor ya da bombaların altında yaralanıyor. Gazze’de okula gidecek çocuk kalmadı. Burada bir kez daha ifade etmek istiyorum, BM Güvenlik Konseyi’nin 5’li çetesi dünya barışına yönelik bir tehdittir. 10 günde 4 yasa tasarısını veto ettiler. Filistin ve mazlum Müslümanlardan bahsettiğimizde onların İsrail’e yardım ve yataklıktan başka bir işleri yok. “BM Güvenlik Konseyi yeniden yapılandırılacak ya da küresel eşkıyalık insanlığın sonunu getirecek” dedi.
‘SOYKIRIMCILAR YARGILANMALI’
Ali Yalçın sözlerine şöyle devam etti;
“Filistinli çocukların bu küresel sahtekarlık karşısında, bu işbirlikçi sistem içinde barışa uyanabilmeleri için Mescid-i Aksa’nın acısı ve dünyanın sessizliği bitene kadar Filistinlilerin sesini çığlığa dönüştürmek bizim görevimizdir. Mazlumları zalim, zalimleri mazlum olarak gösteriyor.Filistin’deki zulüm bitene kadar, ‘Hiçbir şey yapamazlar’ diyen Siyonistlere inat, meydanları doldurmaya, mazlumlara dua etmeye, zalimlere lanet etmeye devam edeceğiz. listeledikleri yalanları birer birer yüzlerine vuracağız.Medeni dünya insanlık sınavını geçse bile, Filistinli mazlumların varoluş mücadelesini amasız, amasız savunmaya, gerçekleri haykırmaya, ayağa kalkmaya devam edeceğiz. Buradan bir kez daha tüm dünyayı soykırımı durdurmaya davet ediyorum, soykırımı yapanlar Nazi liderleri gibi Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalı, uluslararası toplum acilen harekete geçmeli, Gazze’deki ateşkes aşılmalıdır. Fatura, kalıcı barış gelmeli, su, gıda, elektrik, doğalgaz. , telefon ve internet erişimi sağlanmalıdır. Tıbbi yardım ve temel ihtiyaçların girişi için acil insani koridor açılmalı, DSÖ ve UNICEF başta olmak üzere tüm BM kuruluşları Gazze’deki vahşete karşı görevlerini yürütmeli, Gazze’deki vahşetin durdurulması için tüm insani, siyasi ve diplomatik girişimler seferber edilmelidir. katliam, insan hakları ihlalleri, savaş suçları ve soykırım dünyaya ilan edilmeli, soykırım failleri yargılanmalıdır. Soykırımın failleri yargılanmalıdır.”
